
Kamu, toplumu oluşturan bireylerin ortak ihtiyaçlarını,
haklarını ve taleplerini ifade eden bir kavram olarak, yalnızca devlete ait
olanı değil, toplumsal olanı, paylaşılanı ve müşterekleri kapsayan geniş ve
katmanlı bir yapıyı ifade eder. Kamusallık, bu ortaklık fikrinin mekânda ve
pratikte görünür hâle geldiği, farklılıkların bir aradalığını mümkün kılan bir
toplumsal zemin olarak önem taşır. Bu zeminin vücut bulduğu en somut alanlardan
biri olan kamusal mekân, fiziksel nitelikleri barındırmasının yanında gündelik
yaşam içinde bireylerin karşılaşma, ifade üretme, etkileşim ve ortak yaşam
deneyimlerinin sahnesi olarak da karşılık bulur. Meydanlar, parklar, kıyılar,
sokaklar ya da kamusal yapılar bu deneyimlerin mimari ara yüzleri olarak kent
yaşamının temel unsurlarını oluşturur.
Ancak kamusal mekânın anlamı ve işlevi, toplumsal yapıdaki dinamiklerin bir
aynası olarak sürekli dönüşüm içerisindedir. Güvenlik kaygısıyla
sınırlandırılan erişim, özel sektör yatırımlarıyla dönüşen kentsel alanlar,
kamusal alan işgalleri, kamusal olanın ticarileştirilmesi, kamusal mekânın
daraltılması, gözetim teknolojilerinin yaygınlaşması ve dijital mecralarda
yaşanan “yeni kamusallık” biçimleri bu dönüşümün başlıca etkenleri arasında yer
alır. Toplumsal protestoların, kültürel etkinliklerin ya da gündelik
karşılaşmaların alanı olarak kamusal mekân; kimi zaman direnç üretme, kimi
zaman ise dışlama ve ayrıştırma pratiklerinin sahnesine dönüşmektedir. Kamusal
mekân, iktidarın temsiline aracılık ettiği kadar mücadelenin, direnişin ve toplumsal
muhalefetin mekânı olarak da kendini gösterir. Bu bağlamda, kamusal olanın
nerede başladığı, kamusal mekânın sınırları, kime ait olduğu ve nasıl
deneyimlendiği soruları, mimarlık disiplini açısından da yeni tartışmalara alan
açmaktadır.
Ege Mimarlık’ın bu sayısında, kamusal mekânı çok katmanlı bir olgu olarak ele
almayı; fiziksel, mekânsal, politik, toplumsal, kültürel ve teknolojik
boyutlarıyla da değerlendirmeyi hedefliyoruz. Bu çerçevede kuramsal
tartışmalar, saha deneyimleri, mimari uygulamalar, eleştirel analizler ve
alternatif tasarım yaklaşımlarını içeren yazılara yer verilecektir.
Bu kapsamda;
• Kamusal mekânın dönüşen tanımı: Mekân mı, işlev mi, temsil mi?
• Kamusallığın sınırları: Nerede başlar, nerede biter?
• Kamusal olanın ticarileştirilmesi / ticari olanın kamusallığı
• Neoliberal kent politikaları ve kamusallığın parçalanması
• Toplumsal hareketler, protestolar ve direniş mekânları
• Kentsel dönüşüm projelerinde kamusal mekânın yeri
• Dijital çağda kamusal deneyim: Sosyal medya, sanal mekânlar, hibrit alanlar
• Toplumsal cinsiyet, sınıf, yaş ve engellilik bağlamında kamusal mekâna erişim
• Kamusal sanat, hafıza ve temsil alanları
• Kamusal mekânda müdahaleler ve mikro kamusallıklar
konularını ele alarak kamusal olanı birlikte yeniden düşünmek, tartışmak ve
üretmek üzere katkılarınızı bekliyoruz.
EGE MİMARLIK 130. SAYISI İÇİN “KAMUSAL MEKANI YENİDEN DÜŞÜNMEK” TEMASIÜZERİNE KATKILARINIZI BEKLİYOR! Tema kapsamındaki makalelerinizi ve görüş yazılarınızı tema metnine ve Ege Mimarlık Yazar Rehberi’ne uygun olarak 5 Kasım 2025 Çarşamba gününe kadar egemim@izmimod.org.tr adresine gönderebilirsiniz.
Son Gönderim Tarihi: 5 Kasım 2025
5 Kasım 2025: Makalelerin (tam metin) teslimi
17 Kasım 2025: Makale ön değerlendirme sonuçlarının açıklanması
8 - 22 Aralık 2025: Makale 1. revizyon tarih aralığı
19 Ocak - 2 Şubat 2026: Makale 2. revizyon tarih aralığı